İçeriğe geç

KIRMIZI OTOMOBİLİN HİKAYESİ

1984 model BMW 520i otomobilimin hikayesi doğmamış çocuğa don biçmemle başladı.

Yaklaşık beş yıl önce, gelecekte satın alabileceğim E30 (ikinci nesil BMW 3 Serisi) otomobilin teybi orijinal olmazsa kaygısıyla, aşağıda gördüğünüz BMW Bavaria C Reverse RDS kasetçaları satın alıp bir kenara koymuştum. Çünkü klasik otomobile en az yakışan şeyin dijital müzik çalar olduğunu düşünüyorum. Piksellere ayrılmış bir çift sarhoş yunus balığının teyp üzerindeki akrobatik hareketlerini hiçbir zaman havalı bulmadım…

Nitekim tek bir kasetçalar ile yetinmeyerek, Blaupunkt üretimi birkaç farklı BMW teybi satın aldım. Sonrasında ev ve iş adreslerim birer kez değişti fakat küçük koleksiyonum peşimi hiç bırakmadı. Otomobil teyplerinin geceleri eve çıkarıldığı doksanlarda emekli olmuş bir teyp hırsızı gibi, nereye gitsem kasetçalarlarımı da götürdüm. Siyah ve küçük kutucuklar bazen ofis çekmecelerinde, bazen gardırop arkasında E30’un gelişini beklediler.

Ne var ki zaman içinde E30’a duyduğum iştah azaldı. Bir zaman sonra daha özel ve daha az bulunan bir klasiğe sahip olmak istediğimi fark ettim. Arzuladığım şey hem kendisi hem parçası hem de yaşı itibarıyla ustası çok zor bulunan nadir bir parçaydı. Böylece, otomotiv kitaplığımı sadeleştirmek için geçen yıl aldığım önlemlere kasetçalarlar da dahil oldu.

Beş yıl boyunca benimle yaşayan parçaları internet üzerinden satışa çıkardım. Biri ertesi gün alıcı buldu. Yukarıda gördüğünüz parça ise oldukça nazik bir alıcıya, Çankırı’ya satıldı. Geçtiğimiz yılın Haziran ayıydı. Evimde gelecek birkaç yıl içinde birikecek dergiler için ilave alan yaratmanın rahatlığıyla, uslanmaz bir istifçi olarak yaşamıma devam ediyordum ki teybi satın alan Fuat Bey’den, 12 Kasım 2019’da bir mesaj aldım.

İşyeri için yeni bir şube açacağını ve ilave kaynağa ihtiyaç duyduğunu belirtiyordu. Halihazırda satışta olan 1984 model BMW 520i otomobilini almak isteyip istemeyeceğimi sordu. Hennarot renkli seksenler sedanının fotoğraflarına şöyle bir baktım, derken iki gün sonra kendimi Esenboğa Havalimanı’nda buldum. O gün otomobili detaylarıyla inceledim, kokladım, kullandım ve satın aldım.

Kasetçalar peşimi bırakmamış, yanına aldığı E28 ile tekrar hayatıma girmişti.

O gece tek başıma yaptığım Ankara-İstanbul sürüşü oldukça ilginç geçti ki E28’in sürüş deneyimi başka yazıların konusu olsun istiyorum. Sonrasında otomobil hafif bir restorasyon için sanayiye çekildi ve motor, gövde, yürüyen aksam derken işlerin bitmesi dört ay sürdü. Birkaç küçük detay dışında, görünmeyen yerleriyle içime sinen ve döneminin sürüş özelliklerini hakkıyla yansıtan bir E28 ortaya çıktı diyebilirim. Dediğim gibi, sürüş deneyimi başka yazıların sürprizi olarak bende kalsın.

Otomobilin işlerini idare eden Talha Usta geçen hafta aradı, teste çıkmamı istedi. Yanıma bir kaset alıp hevesle sanayinin yolunu tuttum. Yarım saat sonra çok sevdiğim Bahçeköy-Kemerburgaz yolunda mekanik enjeksiyonun sesini dinleyerek zevkle ilerliyordum. Keyfe keyif katmak için yanımdaki kaseti teybe sürdüm, daha da geri alamadım.

Kasetçalar bana çok kızgındı.

*

Küçük bir müzik kutusunun beş yıl içinde kırmızı bir otomobile dönüşümünün hikayesini böylece paylaştıktan sonra, otomobilde müzik deneyiminin geçmişine dair kısa bir not eklemek istiyorum: Mucit sürücülerin kişisel çözümlerini saymazsak, ilk gerçek otomobil radyosunun 1930’larda ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Motorola üretimi radyonun fiyatı bugünkü parayla 1800 dolara denk geliyor ki o dönem Henry Ford’un bu paranın birkaç katına Model T satıyor olması oldukça ironik. Blaupunkt’un 1952’de sunduğu ilk AM/FM radyoyla FM çağı başlamış, altmışlı yıllarda stereo hayat bulmuş, yetmişlerde ise kasetçalar doğmuştur. Hikayenin devamında kronolojik sırayla CD, video, bluetooth ve internet bağlantılı bilgi-eğlence sistemleri yer alıyor. Otomobil kabinlerinin ‘bir sonraki büyük olayı’ ise yapay zeka destekli sürücü asistanları olacak. O gün geldiğinde beni teybe kaptırdığım Madonna kasetini cımbızla geri almaya çalışırken bulabilirsiniz. 

SON

4 replies »

  1. Bizim eve benzer gereksizlikte bir şey alındığında ; “yine kamyon tekeri alınmış çok lazımmış gibi” diye söylenen annem vardı. O şey tereddütle alındı ise kesin pederin/benim heves kursakta kalırdı.

    Kim bilir belki bir gün sinirlenip bir kenara fırlattığında Madonna’dan vaz geçer…

  2. “O gün” geldiğinde otomobil kavramı eskisi gibi olamayacak.Keşke gelmese…

  3. O gün gelene kadar istediği eylemi gerçekleştirip bunun hesabını kimseye vermeyecek kadar maddi ve manevi güce sahip olmuş olur muyuz acaba? Olsun diye umut ediyoruz ama umut ettikçe gerçek olmamaya devam devam ediyor hayaller. Belki de hayalin kendisinden vazgeçip sadece umut etmekten keyif almayı öğrenmeliyiz artık.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

INSTAGRAM

Fakat… Manuel şanzımanın geleneksel ve modası geçmeyen zevki, yalnızca sürüş yapmak için yolda olduğumuz nadir zamanları neşelendiriyor.
Spor otomobilinizi kaç pedallı tercih ederdiniz?
BMW’nin ülkemize özel hazırlayıp BMW Individual kataloğuna dahil ettiği Borusan Turkish Blue (P9E) renkli ve manuel şanzımanlı M4 ile bir süredir beraberim. Türkiye’deki üç pedallı tek örnek, sorusu olan? @bmwturkiye @bmwm @bomotorsport
Manuel şanzımanlı #BMW #M4 (ülkemizdeki tek örneği) ile yağmur altındaki kuzey ormanlarında… Doğrusu, sabah sürüşleri nadiren bu kadar iyi olur! Bir sonraki videoda otomobilin çok özel renginden söz edeceğim. @bmwm @bmwturkiye @bomotorsport
Yeni MINI Countryman’in üçüncü nesli Türkiye’de. #mini #countryman
BMW 5 Serisi’nin sekiz nesli bir arada. Favoriniz hangisi ve niçin?
Hızlıca E34 M5 Touring: BMW M’in ilk steyşını. Performance Estate’in öncüsü. 1992’de bu gövde tipinin en hızlısı. Ondan nadiri neredeyse yok (456 adetle BMW M1). Ve belki de en önemlisi, elde üretilen son BMW M otomobili. Seviyorum.
Rafine otomobil nedir? Kullandığınız en rafine otomobil hangisiydi?
Birçok açıdan, sonraki M5’in habercisi: BMW i5 M60. #bmw
“Satın almanın ve satmanın gerçekliği çoğu zaman göründüğü gibi olmayabilir. Dahası, satış danışmanı, satın almada ve satmada güçlü biçimde rol oynayan psikolojik ve duygusal faktörleri göz ardı etme eğilimi taşır. Satış yapmanın bu daha az elle tutulur yanlarını gözlemlemekte başarısız olursa, bir satış danışmanı, nedenini anlamaksızın satış kaybedebilir.” diyerek başlamıştım.
BMW i5 M60 xDrive‘ın becerilerinden bir tanesi. #bmw #i5
Otomobil.

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.