İçeriğe geç

YENİ OTOMOBİL: BMW 320i (E36)

“Ah Leyla Leyla Leyla etme bu nazı,” diyor Erkan Oğur.

Yağmur saatlerdir dinmedi. Bozkırın ortasında dümdüz yol alıyorum. Ellerim sabit, gözlerim sabit. Ön camdaki manzaranın en hareketli ögesi silecekler. Otomobil sapsarı ovada yavaşça yol alan bir hızlı tren gibi hissettiriyor. Ankara’ya çok kalmadı.

TRT Türkü kanalı tek seçenek olmasına karşın mecburiyet duymaksızın yayını keyifle dinliyorum. Büyük sanatçı Erkan Oğur, Leyla’ya seslenmeyi sürdürüyor. Bu alanı uzun zamandır takip ediyorsanız Leyla’yı tanıdığınızı ve hatırlayacağınızı düşünüyorum.

Altı yıl önce sahip olduğum 1994 BMW 320i Coupe’ye naifliğinden ötürü Leyla ismini vermiştim. Otomobili yaklaşık 90.000km boyunca Bodrum-İstanbul arasında kullanan Aydın Bey, otomobilin bana devrinden kısa süre sonra vefat etmişti. Leyla beyaz renkli, kusursuz ve zarif bir coupe idi. Onu bugün yollarda göremezsiniz çünkü hak ettiği şekilde özel bir koleksiyona dahil edilerek trafikten çekildi. Halen Leyla’yı arada bir ziyaret ederim. Gövdesine dokunur, kabinini koklar, Aydın Bey’i anar ve iki şeye sevinirim: Onu yolda kullanan son sürücü olmama ve otomobilin neredeyse fabrika kondisyonunda korunmasına. Leyla’nın fotoğraflarını görmek isterseniz Instagram profilimde aşağılara inebilirsiniz.

Leyla galerici ifadesiyle ‘dolu’ bir otomobil değildi. Plastik tabanlı gövde kitinden kumaş koltuklarına kadar sade, zarif ve galerici düşmanı bir donanımdaydı ki Alp Beyazı gövde rengi ve 15 inçlik ‘bottlecap’ jantları bunu önemli ölçüde pekiştiriyordu. Otomobilin donanımsal sadeliğinden beslenen zamansızlığı beni çok etkilemişti ki konuyla ilgili zevkim halen değişmiş değil.

Nitekim aradan uzun zaman geçse de Leyla bir şekilde aklımda kalmayı sürdürdü. Son bir yıl içerisinde E36 sedan arayışına girdim ancak altı silindirli ve manuel şanzımanlı örnekler içinde kayda değer bir otomobil bulamadım. Sebeplerini biliyorsunuz. Sonra bir pazar günü fotoğrafta gördüğünüz otomobille karşılaştım. Doğrusu niyetim yeşil renkli bir E36 sedan edinmekti ancak Leyla ile aynı donanımda hazırlanmış bir 320i sedan görünce işler değişti. Gövde renginden direksiyonuna, kondisyonuna ve hatta kilometresine kadar Leyla’ya bu kadar yakın bir otomobil bulmuş olmamı nasıl yorumlamam gerektiğini halen bilmiyorum. Bir takipçim bugün Instagram’da yorum yapmış, güzel söylemiş: Leyla dört kapıyla yeniden can buluyor.

Bir yerde duruyor, birkaç fotoğraf çekmek için dışarı çıkıyor ve saniyeler sonra ıslanmış bir kazakla otomobile geri dönüyorum. Yeni bir otomobile duyulan yabancılığı bu kez pek duymuyorum diyebilirim. Mühendis kafam 27 yıllık bir makinenin nasıl bu kadar rafine kalabildiğini anlamaya çalışırken, içimdeki çocuk ise otomobilin ilk sahibi Zeki Bey’e ısrarla teşekkür ediyor. Bu arada dört kapılı Leyla’nın çok uzun bir hikayesi yok. Otuzlarda doğan Zeki Bey onu 1993 yılında satın alıyor ve 2015 yılında vefat edene kadar yaklaşık 85.000km boyunca kullanıyor. Servis kayıtlarına baktığınızda kendisinin otomobiline obsesyon seviyesinde bağlı olduğunu görebiliyorsunuz ki ölümünden sonra Zeki Bey’in eşi otomobili aynı özenle saklamayı ve gözden uzak tutmayı tercih etmiş. Ve Zeki Bey’in manevi emaneti bugün yeni evine doğru yol alıyor.

Ankara’ya vardığımda hayli yorulduğumu hissediyor ve geceyi burada geçirmek üzere üniversitedeki ev arkadaşlarımdan birinin evine gidiyorum. Eyyüp beyaz otomobili görünce kapalı otoparkın kendisine ait tek araçlık yerinde bulunan Clio’sunu dışarı alıyor ve misafirine yer veriyor. 

Ankara’da üzerime her an bir şey düşecekmiş gibi hissetmediğim nadir günlerden birisi… O halde uzun zamandır görüşmediğim arkadaşımla hasret giderdikten sonra huzurla uyuyabilirim. Hoş geldin dört kapılı Leyla!

*

6 replies »

  1. İsmail Bey merhaba. Aracınız hayırlı olsun. Böyle bir araç denk getirebilmek başlı başına büyük şans. Jant kapaklarına ayrıca hasta olduğumu, sırf bu yüzden UT Models’in aynı jant kapaklı 1:18 modelini yıllarca aradığımı belirtmek isterim. Aracın kendisini de bu kondisyonda arıyorum ancak henüz denk gelmedi.

    Sormak istediklerim; araca LPG uygulanmış mı? Tahminimce uygulanmamıştır ama sormak istedim. Şanzıman ve diğer hususlarda bilgi verebilir misiniz?

    Özel olmayacaksa, ne kadara mal oldu, bu konuda da bilgi verebilirseniz sevinirim.

    Saygılar.

    • Merhaba teşekkür ederim. UT’nin söz konusu modeli bulunabilir ise ben de bir tane edinmek isterim 🙂

      LPG’li otomobil almıyorum. Teknik detaylara bir sonraki yazıda, otomobilin ilk servisinden söz ederken yer vereceğim. Şimdilik otomobilin M50TU motorlu ve manuel şanzımanlı olduğunu belirteyim.

      Satın alma maliyetini paylaşmayayım ancak otomobili arzu ettiğim atletizme kavuşturmak için neler yaptığımı ve bunların maliyetini paylaşacağım.

      Değerli yorumunuz için teşekkür ederim.

  2. Duygulu bir yazı idi araçların eski sahipleri ve onların bu dünyadan göçmesi bu araçların yetim kalmış hissini uyandırır bende ama mutlu eden ise sizler gibi kaliteli insanların onları sahiplenmesi bakması ince düşünmesi benim gibi düşünenler adına TEŞEKKÜR EDERİM…

      • Merhaba İsmail bey Benim sizin gibi bir kusursuz beyaz meleğim var.. gerçekten çok zor temi bir araç bulmak bakım masraflarını bende öğrenebilir miyim? Teşekkür ederim.

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

INSTAGRAM

Fakat… Manuel şanzımanın geleneksel ve modası geçmeyen zevki, yalnızca sürüş yapmak için yolda olduğumuz nadir zamanları neşelendiriyor.
Spor otomobilinizi kaç pedallı tercih ederdiniz?
BMW’nin ülkemize özel hazırlayıp BMW Individual kataloğuna dahil ettiği Borusan Turkish Blue (P9E) renkli ve manuel şanzımanlı M4 ile bir süredir beraberim. Türkiye’deki üç pedallı tek örnek, sorusu olan? @bmwturkiye @bmwm @bomotorsport
Manuel şanzımanlı #BMW #M4 (ülkemizdeki tek örneği) ile yağmur altındaki kuzey ormanlarında… Doğrusu, sabah sürüşleri nadiren bu kadar iyi olur! Bir sonraki videoda otomobilin çok özel renginden söz edeceğim. @bmwm @bmwturkiye @bomotorsport
Yeni MINI Countryman’in üçüncü nesli Türkiye’de. #mini #countryman
BMW 5 Serisi’nin sekiz nesli bir arada. Favoriniz hangisi ve niçin?
Hızlıca E34 M5 Touring: BMW M’in ilk steyşını. Performance Estate’in öncüsü. 1992’de bu gövde tipinin en hızlısı. Ondan nadiri neredeyse yok (456 adetle BMW M1). Ve belki de en önemlisi, elde üretilen son BMW M otomobili. Seviyorum.
Rafine otomobil nedir? Kullandığınız en rafine otomobil hangisiydi?
Birçok açıdan, sonraki M5’in habercisi: BMW i5 M60. #bmw
“Satın almanın ve satmanın gerçekliği çoğu zaman göründüğü gibi olmayabilir. Dahası, satış danışmanı, satın almada ve satmada güçlü biçimde rol oynayan psikolojik ve duygusal faktörleri göz ardı etme eğilimi taşır. Satış yapmanın bu daha az elle tutulur yanlarını gözlemlemekte başarısız olursa, bir satış danışmanı, nedenini anlamaksızın satış kaybedebilir.” diyerek başlamıştım.
BMW i5 M60 xDrive‘ın becerilerinden bir tanesi. #bmw #i5
Otomobil.

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.