Geçtiğimiz haftalarda, BMW 520i otomobilimin evrak dosyasını düzenlerken bazı dokümanları Instagram hesabımda (@issterzi) paylaşmıştım. Oldukça beğenilen seriyi bir de burada paylaşmak ve böylece kalıcı hale getirmek istiyorum. Şimdi, yıllanmış evraklar konuşuyor;
20 Mart 1984 – Frankfurt/Almanya: Otomobil 1165. kilometrede rodaj bakımına girdi.
Mehmet Bey’e ait olan otomobil her yıl Almanya-Türkiye arasında kullanıldı ve yurda her gelişinde dönemin yetkili servislerinden Ankara Ülkü Ticaret’te servise girdi.
8 Şubat 1991: Mehmet Bey otomobilini bedelsiz ithal etti. Yani şahsi malını Türkiye’ye getirdi ve plakalandırdı.
6 Kasım 1991: Mehmet Bey otomobilini sattı. Böylece sahipler listesindeki ilk İsmail olma şansım sona erdi. Neyse, zaten o sıralar bezli bir bebektim.
13 Ocak 1993: İsmail Bey otomobili 138 milyon TL karşılığında Mustafa Bey’e devretti.
İş adresine bakacak olursak, Mustafa Bey havalı biri…
21 Şubat 1997: Mustafa Bey otomobili Günlü ailesinin annesi Rukiye Hanım’a devretti. 865 milyon TL’lik satış fiyatı o dönem ülkedeki enflasyon hakkında bir şeyler söylüyor.
Kırmızı otomobil 2006 yılına kadar Günlü ailesinin reisi rahmetli Mehmet Bey’e hizmet etti. Mehmet Bey otomobilini üstteki apartmanın önündeki kırmızı otomobilin yerine park eder ve hemen arkadaki pencereden ona ‘kırmızı gülüm’ diye seslenirdi. Fotoğraflar ve hatıralar Mehmet Bey’in oğlu Erdoğan Bey’den…
2006 yılında otomobilin Günlü ailesinden çıkışıyla birlikte dokümantasyon sona erse de dosyada birçok ilgi çekici evrak/pul mevcut. Bazılarını paylaşıyorum;
Tüm evrakları temizleyip düzenlemek son zamanlarda yaptığım en keyifli şeydi. Tamamı poşet dosyalara yerleştirilip kronolojik sıralandı ve bu arşive yakışacak bir klasörle, yıllara dayanıklı hale getirildi;
Dört kapılı Leyla ile yaklaşık 1000km süren ilk yolculuğumun ardından bir uzun kamyoncu uykusuna dalıyorum. Günden önce uyanıp saate bakıyorum, E5 henüz kilitlenmemiş. Kalkıp dört tek espresso ile aydınlandıktan sonra […]
“Ah Leyla Leyla Leyla etme bu nazı,” diyor Erkan Oğur. Yağmur saatlerdir dinmedi. Bozkırın ortasında dümdüz yol alıyorum. Ellerim sabit, gözlerim sabit. Ön camdaki manzaranın en hareketli ögesi silecekler. Otomobil […]
1984 model BMW 520i otomobilimi bir yıl önce bugün satın aldım. Ve o günden beri, kırkına merdiven dayamış bir klasik otomobili İstanbul koşullarında gündelik kullanıyorum. Yazının devamında 12 aylık ve […]
Sabahın beşinde uyanmama değdiğini hissettirmeyen ve yaklaşık iki saat alan sürüşün ardından Tekirdağ’a ulaşıyorum. Sonra Marmara’ya doğru sapıyor ve Barbaros üzerinden Kumbağ’a varıyorum. Gün epey aydınlandı sayılır. Kumbağ’da küçük ilçelere […]
“En azından su soğuk değilmiş,” diyorum. Oysa birkaç dakika önce aynı suyun derinliğini bacaklarımla ölçmek için paçalarımı sıvarken durumdan hayli hoşnutsuzdum. Otomobilin arka kısmına göz atmak için başımı çevirdiğimde sırt […]