İçeriğe geç

PEUGEOT 508 1.6 HDi

DSC_3587Esnerken ağzını kapatmayan tiplere sinir olurum.

Sürüş eğlencesi olmayan otomobillere daha çok sinir olurum.

Ve maalesef 2000’lerin ilk 10 yıllık bölümünde, yukarıdaki iki huyumdan ötürü, Peugeot modellerinden uzak durmayı tercih ettim. Hem ağızları sürekli açıktı, hem de 205 gibi bir kahramandan sonra ortaya çıkan bu otomobiller keyfimi kaçırıyordu.

508’le olan randevum yaklaşınca, o günkü test aracım olan Kuga’ya atlayıp Gaziantep Peugeot bayiine doğru yol almaya başladım. Her şeyden önce, bu otomobilin tasarımını seviyorum. Şayet sürüşü de tasarımı kadar ilerlemişse, evime huzurla döneceğim demektir. Peki hala aynı gevşek sürüşle yürüyorsa? Yürüyor mudur? Cık, sanmam… Ya yürüyorsa? Hem yürü………

Trafikte düşünmekle geçen bir saatin ardından…

Beyaz renkli test aracımın kapısını açtığımda hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaştım;

DSC_3596Allure donanımın tüm nimetlerine pis pis sırıtırken;

– Dünya kadar ayarı olan rahat sürücü koltuğumu ayarladım. 508’in oldukça yüksek bir sürüş pozisyonu var. Bunu kimileri sever, kimileri nefret eder. Bense ilk gruptanım zira yüksekte oturmak güven verir.

– Konsoldaki plastikleri mıncıkladım. Dürüst olayım, bu kadar kaliteli plastikler beklemiyordum. Sadece malzeme değil, işçilik kalitesi de almış yürümüş. Otomobilin önemli silahlarından birisi iç mekan kalitesi…

– Detayları inceledim: Göstergelerin tasarımına, piano black kaplamalara, direksiyonun solundaki start butonuna (Porsche detayı), E-Serisi’ni andırsa da multimedya dizaynına bayıldım.

-Arka tarafın hacmine baktım: Çok çok yeterli ve rahat.

DSC_3589

Güldük oynadık derken 1.6 dizeli çalıştırdım. Bu motorla ilgili yorum yapmama gerek olduğunu sanmıyorum. PSA’nın 1.6 dizeli şu an yeryüzündeki en iyi dizel ünitelerden biri. Nokta. Gel gelelim, elim vites koluna gittiği anda beynimden kaynar sular dökülüyor. Yine o lanet otomatikleştirilmiş manuel şanzıman… “Ne zaman güleceğim tutsa altından bir pislik çıkıyor…” diye mırıldanarak yola koyuluyorum.

Sahiden de kabuslarım geri dönüyor. Smart Roadster’le tanımıştım otomatikleştirilmiş manuel olayını. Burada da aynısı var;

– Gaza bir miktar bas; ses yok…

– Biraz daha bas; ses yok…

– Bas bas korkma! Vınnnnn…

– Fren!

Canınızı daha da yakacağım durun. Virajlarla dolu test rotama ulaştığımda şanzımanı görmezden gelerek başlıyorum tempoyu yükseltmeye. Bunun bir aile otomobili olduğunu unutmuş değilim fakat bu sınıfta Mondeo gibi bir sürüş canavarı olduğunu hatırlatırım! Her neyse, bir viraj iki viraj, artan tempo derken 508’in herkesin bayıldığı Passat’tan daha eğlenceli bir sürüşü olduğunu anlıyorum. Peki keyif konusunda Mondeo’ya yetişebilir mi? O kadar uzun boylu değil fakat bu konuda Passat ve Mondeo arasına koyabilirim 508’i. Ama o şanzıman, o günahkar şanzıman ne zamanında vites düşürebiliyor ne de çabuk vites yükseltebiliyor. Allahını seven, adam gibi bir çift kavramalı koysun şu otomobile, bakın neler oluyor sonra! Ayrıca yol ve rüzgar gürültüsünün de gayet kabul edilebilir seviyelerde olduğunu söyleyeyim.

Bahsetmek istediğim çok küçük ama çok tatlı bir detay var: Bagaj açma düğmesi… Logo baskı, plakalığın üstündeki tuş yahut Kuga gibi tekmeyle açılan bir bagaj yok. Şöyle açılan bir bagaj var;

DSC_3591Sıfırın tam ortası! Cidden süper detay, alkışlar Peugeot mühendisleri için!

Toparlayalım;

İYİ: İç mekan kalitesi; ambiyansı; dış tasarımı; sürüş keyfi ve dinamizm konularında Mondeo ve Passat arasındaki dengeli konumu; ağzına kadar dolu bir tanesinin yaklaşık 90 bine satın alınabilmesi…

KÖTÜ: Otomatik şanzıman, otomatik şanzıman, otomatik şanzıman…

ÇİRKİN: İşçilik ve malzeme kalitesi çok iyi olsa da minik detaylardaki pürüzler. Örneğin arka kapı tutamaçları gıcırdıyordu. Çok mu önemli, hayır! Ama olmasa daha iyi…

Beklediğimden çok daha iyi bir 508 bulduğumu itiraf etmeliyim fakat o şanzımanla hiç şansı yok. Tek ihtiyacı olan şey, çift kavramalı bir ünite. O zaman çok farklı yerlerde olacaktır. Fiyatlar için buraya; fotoğraflar için aşağıya buyurun;

36 replies »

  1. Ülkemizdeki Fransız kaygısı bir nebze daha azalsa peugeot citroen satışlarda fırlama yaşıyacaktır.Benim dediğim gibi ilk başta nasıl izlenim bırakırsan öyle anılırsın. Peugeot ve Citroen bunun kurbanı.Türkiye’de markalar yavaş yavaş itibar oluştururken bazı markalar imajını yok etti. Artık zor gibi gözüksede Peugeot yükselebilir. Tabi bazı şeylerin kökten değişmesi lazım.

    • kaygıdan uzaklaşıp baksanız da ne fayda, hala teknolojiyi geriden takip ediyorlar, tasarımlar çok kötü (citroen bu konuda biraz daha iyi) ve marka konumlandırmaları tam oturmamış (bkz. reklamlar). İnsanlar neden bu arabalara o kadar para veriyorlar anlamış değilim. bunun Almanı var, Japonu var, Koresi var…

      • Ben passatımı satıp 508 aldım yeni 1.6 passat tanda şanzıman hariç her yönü ile üstün şanzıman farkını da f1 kapatıyor.Passat ın adı var tipini resme Renault 19 un biraz gelişmişi haline getirdiler.Ben de yeni passatı bekliyordum 2011 de arkadaş aldı geldi.Arabayı görünce tereddütsüz 508 i aldım ve memnunum

    • kaygıdan uzaklaşıp baksanız da ne fayda, hala teknolojiyi geriden takip ediyorlar, tasarımlar çok kötü (citroen bu konuda biraz daha iyi) ve marka konumlandırmaları tam oturmamış (bkz. reklamlar). İnsanlar neden bu arabalara o kadar para veriyorlar anlamış değilim. bunun Almanı var, Japonu var, Koresi var…

      • aracı kullandında mı konuşuyorsun yoksa bir Alman hayranı olarak mı konuşuyorsun aracı kullan veöyleyorum yap ben eski passat kullanıcısıyım yaptığı arızaları sayarsam epeyce bir vakit alır passat 1.9TDİ comfortline aracımı satıp bunu aldım

  2. eğlenceli bir test ancak testte aracın motor seçeneklerine ve yakıt tüketimine yer vermelisiniz.

    • Merhaba;

      Yakıt olayında çok haklısınız fakat her otomobil uzun süre testte kalmayabiliyor. 508’in programı yoğun olduğu için detaylı bir testten ziyade izlenim havasında geçti sürüş.

      Şehir içinde 5-6 lt arasında yakacağını düşünüyorum ama ölçmediğim bir değeri paylaşmak istemedim.

      Motor seçenekleri firmanın sitesinde zaten detaylı olarak mevcut.

      Selamlar

      • Ocak 2014 ayında trafiğe çıkan yeni aracımı manisa dan malatya ya giderken yakıt tüketimini test etme imkanını buldum sonuçlar harika manisa dan Malatya’ya gidişimde 1200 km mesafeyi 110 ile 150 km arası hızla kullanımda 4,8 ortalama yakıt tüketimi gerçekleşti. Dönüş güzergahı adana Konya güzergahı 1300 km mesafeyi 110 ile 130 km arası hızla kullandım 4,5 ortalama yakıt tüketimi gerçekleşti harika bir sonuç her geçen gün aracımı daha çok seviyorum

      • 2011 1.6 diesel 115hp kozaklı Nevşehir Antalya ve civarı gezilip geri dönüldü depo 71lt 1340 km kırmızı yandı kozaklıya döndüm.Kozaklı bursa Mudanya tekrar kozaklı içi gezildi.1410km bir depo ile gidip geldi.Antalya 4 kişi bursa üç kişi.52Lt mazot ile tamamen şehir içi ilçede oturuyorum çoğu zaman motor ısınmıyor termostat açmadan duruyorum 750km yaptım.ekim ayında.

    • Merhaba; Aracın yakıt tüketimi kasa büyüklüğüne göre süper, araç çok az yakıyor antalyadan nisan 2014 de 100tl mazot aldım istanbula geldim ışık bile yanmadı daha ne olsun ancak araç fiyat kalite açısından görecelidir.

  3. zaten ya dogru duzgun bir cift kavrama yapacaklar/alacaklar yada yakin gelecekte piyasadan silinecekler. gm’in de, psa’nin da, mazda ve toyota’ninda en buyuk sorunlari bu bence. artik piyasa,manuelden yavas yavas cekilmeye basladi. ortama ayak uydurmalari gerekli.

    bu arada kanayan yaramiza parmak bastiginiz icin celallendim 🙂 su sacma seyleri koyacaklarina sadece manuel uretsinler daha iyi, bana kalirsa dupeduz sahtekarlik.

    yaziniz her zamanki gibi cok basarili ve samimi, tesekkur ederiz. ancak daha uzun yazin lutfen, zaten cok seyrek yaziyorsunuz.

    • Merhaba, yazdıklarınızı görmek yarı hasta halimle keyfimi yerine getirdi inanın. Teşekkür ederim.

      Bu arada bana kalsa tüm otomobiller manuel şanzımanla yürürdü zaten 🙂

      • Merhaba, öncelikle geçmiş olsun İsmail.
        yorumlarda mazda lafı geçince kendimi tutamadım 😀 mazdanın en büyük sorunu sadece abd pazarı için üretim yapıyormuş gibi politika izlemesi. atmosferik motordan vazgeçmemesi ( tüm japonlar gibi), yüksek hacimli motorlar üretmesi bu markayı ülkemizde ulaşılmaz yapıyor. biri çekik gözlü dostlarımıza “downsizing diye bir akım var arkadaş” demeli.
        bu arada corollada yarı otomatik şanzıman önceki nesillerde çok kötü ama güncel modelde başarılı hakkını vermemiz lazım ve turbo diesel seçenek mevcut.

      • tesekkurler cok kibarsiniz 🙂 en yakin zamanda iyilesmeniz dilegiyle.

  4. 508 in radyo reklamlarında trafik sıkışıklığında beklerken eğlenceli vakit geçirilebileceğinden bahsediyordu. yani motrundan, hızından, ayrodinamiğinden vs. falan değil, durmasından 🙂 . O zaman bir fransız klasiği olduğunu anlamıştım. İncelemeniz samini ve harika olmuş elinize sağlık, ama bagaja temizinden kaç ceset sığdırabileceğimi çok merak ettim
    🙂

  5. Doğru noktalar ve görüşler olsa da yorumların tercih edebilecek kitleye hitap ettiğini düşünmüyorum. Günümüzde markaların çift kavramalı şanzımanları kendinin üretmediğini ve rahatlıkla her markanın isterse çift kavramalı şanzıman kullanabileceğini görebiliriz. 4008’in çift kavramalı şanzıman kullanması buna bir örnek, ama kimse kusura bakmasın çift kavramaya harcayacağım parayla gider 1.6 THP alırım genele baktığımda zarar etmem ve yıllarca binerim. Bazı yorumları da fiyat, performans ve dayanıklılık endeksli düşünmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Biraz şov tadında test olmuş bana kalırsa yeterince aracı anlatmıyor. Yanlış anlaşılmasın kişisel bir eleştiridir sadece.

    • piyasadaki neredeyse tum cift kavramalilarin ureticisi otomobilinkinden farkli, haklisiniz ancak, sizinde dediginiz gibi onemli olan optimum bir denge yakalayabilmek yani performansa onem verirken dayanikliligi hice saymamak, tum bunlari yaparken ekonomi dusunmek. iste burada devreye uyumluluk giriyor, mesela simdi honda gidip dsg’nin(7 ileri kuru kavrama olan) ureticisi borgwarner’dan (ulkemizdeki en populer cift kavrama oldugu icin bu ornegi verdim) sanzimani alip cat diye takamaz, bunun yazilimi var ki uretici firma ile otomobil firmasi birlikte gelistiriyorlar, teknik uyumlulugu var, zaten sanzimani ureten firmalar “biz bir sanziman urettik isteyen var mi?” diyerekten vitrine koymuyor, milyon dolarlik anlasmalar ve ar-ge’ler dahilinde uretiliyor.

      ayni sanziman bir markada rezil baska bir markada vezir olabiliyor bunu zf’de gorebilirsiniz cunku birden fazla markaya ayni sanzimanlari satan cok onemli bir uretici.

      kendimi ifade edebilmisimdir umarim (ki bu konuda iddiali degilimdir 🙂 ), mutlaka yanlis bildiklerim vardir duzeltirseniz sevinirim, yalnizca, cift kavramanin onundeki engelin sadece maliyet degil, cok onemli teknik eksiklikler oldugunu soylemeye calistim. ayrica volkswagen’in yaptigi gibi opsiyon listesine koyup musteriye 10 bin tl’ye iteliyerek maliyeti cikarabilirler 😀 .

      ediz bey 4008’in bildigim kadariyla cift kavramasi yoktu, yanlisim varsa duzeltin lutfen.

      • Düzeltiyorum 4007’de kullanıldı, yanılmıyorsam mitsubishi outlander ile aynı platformu taşımasının bunda etkisi büyük. Söylediğin konulara katılıyorum tabiki ama anlatmak istediğim bu markalar bunu yapabilecek güce sahipler. Çift kavramalı şanzıman teknolojisini çokta yeni bir teknoloji değil yanılmıyorsam 1980’lerden beri yarış otomobillerinde kullanılıyor ve aslında çokta dayanıklı olabilirler fakat üretici için en büyük sorun maliyetleri. Bu nedenle VW günümüzde düşük maliyetli çift kavramalı soğutma sıvısı bulunmayan şanzımanlar tercih ediyor ve kullanıcılarına çok büyük sıkıntılar yaşatıyor. Anlatmak istediğim ben bir performans aracı kullanmıyorum, üzerinde 1.6 litre dizel motor var ve bununla tek kavramalı şanıman kullanmam bana çok fazla bir şey kaybettirmez ve aynı zamanda ciddi bir bütçenin kendime kalmasını sağlar. Burada en önemli etken ilk alım ve bakım maliyetleridir, eğer çok rahatsız olduysanız bence düz vites araç tercih edilmeli. Ben hem düz hem otomatik vites araç kullanan biri olarak günlük hayatta kullanacağım otomobilin eğer bana çok fazla maliyeti yoksa otomatik olmasını tercih ederim. İşte bu noktada ben bu şanzımanın iyi olduğunu düşünüyorum ve potansiyel alıcılara bunun daha iyi anlatılması gerektiği düşüncesindeyim.

    • haklisiniz cift kavrama yapilmasi bu markalar icin geyet mumkun fakat dogru duzgun yapilmasi gercekten cok buyuk ar-ge maliyetleri gerektiriyor ve beraberinde, sizin de soylediginiz gibi buyuk riskler dolayisiyla buyuk bir sorumluluk getiriyor (bknz: dsg 7 ileri kuru kavrama). volkswagen gecmiste cok buyuk bas agrilari cekti bu kuru kavramadan ancak su an teknolojisi olgunlasmis bir durumda ve onlarda meyvesini yiyor, 2012 ve sonrasinda uretilen 7 ileri dsg’lerde harhangi bir kronik problem yoktur, tabiki bazi problemler cikarabilir ancak bu problemler tek kavramali otomatiklestirilmis manuel sanzimanlarda dahi gorulebilir.

      bakin 4007 deki sanzimanla, islak 6 ileri dsg ve kuru 7 ileri dsg karsilastirmasi (kagit ustunde tabii ki):

      4007 2.2 dizel manuel:
      0-100: 9.9
      son hiz: 200
      yakit tuketimi: 7.2

      4007 2.2 dizel otomatik:
      0-100: 11.1
      son hiz: 192
      yakit tuketimi: 7.3

      passat 2.0 dizel manuel:
      0-100: 8.4
      son hiz: 227
      yakit tuketimi: 4.6

      passat 2.0 dizel 6 ileri dsg:
      0-100: 8.4
      son hiz: 224
      yakit tuketimi: 5.2

      passat 1.4 tsi manuel:
      0-100: 10.3
      son hiz: 205
      yakit tuketimi: 5.9

      passat 1.4 tsi 7 ileri dsg:
      0-100: 10.3
      son hiz: 205
      yakit tuketimi: 6.0

      yani soylemeye calistigim her cift kavramanin ayni olmadigi ve 7 ileri dsg’nin uretim maliyetinin nispeten dusuk olmasinin yani sira surtunme mukavemetinin daha az ve cok daha hafif bir sistem olmasi dolayisiyla cok daha verimli calistigidir.

      cift kavramayi bu kadar savunuyorum ancak gunumuzda tam otomatiklerinda ne kadar gelistigini ve manuel sanzimanlarla kagit ustunde dahi kapisabildigine (trafikte zaten canciger, balli borek) sahit olmak cok guzel. bakiniz bmw zf ile cok iyi isler cikartiyor, yakinda volvonun aisinle calismasinin meyvesini biz kullanicilar yiyecek.

      ediz bey, size cok buyuk hak veriyorum ilk alim maliyetinde ve bakim giderlerinde, bildigim kadariyla tek kavramali otomatiklestirilmis sanzimanlarla, manuellerle neredeyse esit sayilir. ve trafikte de cok buyuk kurtaricilar bunun da farkindayim. ancak tamamen kisisel olarak, tek kavramali otomatiklestirilmisle benim aram buyuk bir husumet var bir turlu sevemedim su mereti, ilk yorumumda da belirttigim nedenlerden dolayi onun yerine tercihim daima manuel olurdu.

      • Performans karşılaştırmasına katılmıyorum 4007 performans için üretilmiş bir araç değil daha çok arazi koşullarına dayanıklı olabilmesi için farklı oranlar kullanılmış olabilir ve 2.2 litre dizel ünite ve çok yüksek torka dayanıklı olması gerekiyor. Ayrıca kuru tip DSG olarak bahsettiğiniz daha yeni teknoloji değil (yazılımsal olarak olabilir ama bu 6 ileri DSG geliştirmeleri durduğundan kaynaklanıyor), 7 ileri DSG çok daha düşük maliyetli ve soğutma sıvısı kullanılmayan bir sistemdir. Bunun kullanılmaması da baskı ve balatanın aşırı ısınması ve dolayısıyla sorunlara yol açmaktadır, yeni nesil 7 ileri DSGlerde bu sorunun çözüldüğünü birebir gördünüz mü yoksa böyle anlatılması sebebiyle mi böyle düşünüyorsunuz? BMW konusuna gelince motor gücü yükseldiğinde daha yüksek dayanımlı çift kavramalı sistem kullanılabiliyor ve motorun daha düşük devirde daha yüksek güçle çalışması kavramanın daha hızlı yapılmasını sağlıyor, bu nedenle BMW de bu sorunun daha az yaşanmasını ben normal karşılıyorum. Zaten başında da belirttim çift kavramalı sistem çok maliyetli ve düşük motor gücünde ve düşük maliyet odaklı araçlarda iyi sonuçlar vermiyor.

      • Burada birde şuna dikkat edin, düz vites 1.4 tsi 6 ileri iken DSG 7 ileri. Bu bile başlı başına motor devirlerini daha verimli kullanabilmesi anlamına geliyor. Küçük bir nokta ama önemli bir pazarlama stratejisi. Gelecekte düşünülen 10 ileri DSG yide bu düşüncelerle çıkarmak istediklerini düşünüyorum.

  6. Ediz Bey ikinci yorumunuzla birlikte sizi tam olarak anladım fakat siz de beni yanlış anlamışsınız 🙂 Şöyle ki, tek yol çift kavramadan geçer gibi bir algım yok. Klasik tek kavramalı otomatik şanzımanlar da gayet iyi iş görür fakat 508’deki otomatikleştirilmiş manuel olayı sahiden çok kötü. Yoksa Japon dostlarımızın kullandığı klasik otomatikler çok daha iyi olabilirdi.

    Aynı durumu Kuga testinde de yaşadım. Aracın tek kavramalı otomatiği gayet yumuşak ve iyi iş görüyor fakat sınıfında o paralara çift kavrama sunanlar olunca mecburen puan kırmak durumunda kalıyorum.

    Gel gelelim, en temizi manuel 🙂

  7. Manuel görüşüne saygım var ama bence İstanbul’da kullanırken değil, özellikle iş yoğunluğu ve aynı anda uğraşacak pek çok konu varken. Verdiği his olarak bakarsak haklısın sonuçta biz otomobil dediğinde orada bir debriyaj ve vites olacak olarak bakıyoruz olaya ve ondan haz alıyoruz. Ama bir şeyi düzelteyim yanlış anlama asıl otomatik vites dediğin tamda Kuga’da kullandığın aslında, o tek kavramalı değil. Onda tork konvertörü var tamamen farklı ve 4 çeker araçta tork konvertörlü sistem olmalı çift kavrama illaki bir yerde sıkıntı yaşatacaktır. Ama çok yakıyor dersen zaten neden 4 çeker alıyorsun derim. Tek kavrama olarak bahsedilen tamda bu 508 de kullandığın ama bunada çok ön yargılı bakma diyorum gayet az maliyetli ve daha az bakım gerektiren bir sistem (çift kavramaya göre). Çift ve tek kavramalı şanzımanlar aslında yarı otomatiktir, yani manuel mantığından otomatiğe çevrilmiş sistemler. Burada çift kavramanın dayanıklı olmamasına sebep pek çok şey söyleyebilirim bu nedenle diğerlerini geri kalmış olarak nitelemen bana doğru gelmedi sadece. Umarım anlamışsındır beni, amacım bu konuya çok hakim olmayan insanlarında olayı tam olarak anlamasını sağlayabilmek.

  8. Araya girmem müsaade edin lütfen 🙂 Görüşlerime katılsanız da katılmasanız da blogumda sizin gibi ‘işbilen’ kültürlü insanların olmasından son derece memnunum. Bu tarz seviyeli ve bilgi dolu bir tartışma için ikinize de teşekkür ederim 🙂 Lütfen devam edin.

  9. Tarih itibariyle biraz gecikmiş olabilirim..ama bir volvo kullanıcısı olarak powershift otomatik vitesi çok başarılı bulduğumu belirtmek isterim.508 almak niyetinde idim.Lakin bu yazı beni biraz endişeye sevk etti. Ancak Ediz bey’in de belirttiği gibi çift kavramalı araç maliyetlerinin yüksekliği, sanırım bu konfordan biraz ödün vermeyi gerektiriyor.Son euro kurundan sonra, Golf 7,1.6 dizel DSG aracın fiyatı 85 bin tl…inanılır gibi değil:))) İçinde USB bağlantı, bluetooth bile yok…

  10. 5008 harika keyifli bir otomobil 17 aydır kullanıyorum şaşkınım hala ne ararsan var ,yakıt cimrisi,konfor,estetik sürüş keyfi ,iyi bir otomobil yapmışlar bundan sonra çıkacak olan nasıl olur çok merak ediyorum

  11. YARI OTOMATİK ŞANZIMAN NEDİR?

    BEN PEUGEOT 508 1.6HDİ AUTO6R ARACI 4 SENEDİR KULLANIYORUM NAVİGASYON DIŞINDA HİÇBİR PROBLEMİM YOK.AŞAĞIDA İZAH EDİLDİĞİ GİBİ GAZI AYARLADIĞIN ZAMAN VİTES GEÇİŞ SORUNU YAŞANMIYOR.ARACIN TOPARLAMASINA GELİNCE “S” SPORTTA KULLANIRSAN ROKET OLUYOR.AYRICA DÜŞÜK DEVİRDE KULLANDIĞIN ZAMANDA DİREKSİYON YANLARINDAKİ F1 KOLLARIYLA VİTESE MÜDAHALE EDİP DÜŞÜRÜP YÜKSELTEBİLİYORSUN.YAKIT ÖZELLİKLE UZUN YOLDA MÜKEMMEL 90KM HIZLA GİDERSENİZ 2 YETİŞKİN BİR ÇOCUKLA 1LT MAZOTLA 24KM YAPABİLİRSİNİZ.110-120 ARALIĞINDA GİDERSENİZ 1LT İLE 20KM YAPABİLİRSİNİZ.(NORMAL ŞARTLARDA TABİKİ) hız denemesinde 46-47 devirde 208’i gördüm gaz orada sabitledi ondan sonrasını basmıyor.Araçla ilgili soru sormak isteyene yardımcı olmaya çalışırım.

    Otomatikleştirilmiş manuel şanzıman olarak da bilinen yarı otomatik şanzımanlar, düşük yakıt tüketimi ile birlikte otomatik vitesin rahatlığını kullanıcılarına sunuyor.

    Kerem Gök ( kerem.gok@ikincieltest.comBu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir )

    Astra H’nin direksiyonu başına geçtiğimde, vites topuzu bana hiçte alışık olmadığım bir şeylerle karşı karşıya olduğumu hissettirmeye yetti. Aracı çalıştırıp vites topuzunu sağa doğru çektiğimde artık ilerlemeye hazırdım. Kalkış yaptım, şimdi 2. vitese geçme vakti geldi. Ama o da ne? Otomatik vitesli bir otomobilde hiç de alışkın olmadığım derecede sarsıntılı. Şanzımanda sorun mu var? Hayır, bu kadar olamaz. Easytronic dedikleri şey bu olsa gerek. Yani Opel’in kullandığı otomatikleştirilmiş manuel şanzıman teknolojisi.

    PEKİ, NEDİR BU YARI OTOMATİK ŞANZIMAN?

    Yarı otomatik şanzıman teknolojisi özünde klasik manuel şanzımanlarla aynı prensiple çalışmaktadır. Yani manuel şanzımanlı bir otomobilde sizin yaptığınız debriyaja basma ve vites değiştirme işlemi, yarı otomatik şanzımanlarda robotize edilmiştir ve bu işlem elektronik olarak gerçekleşir. Sistem, vites değişikliği gerektiğinde elektronik olarak debriyaja basar, yeni dişliye geçer ve tekrar kavrama sağlar. Bu nedenle bu şanzıman türünde vites geçişleri yavaş ve sarsıntılıdır.

    AVANTAJLARI

    Otomatikleştirilmiş manuel şanzımanların en büyük avantajı, klasik otomatik şanzımanlarda ki gibi yakıt tüketimini arttırmaması. Manuel şanzıman prensibi ile çalıştığı için hızlanma değerleri ve tüketim değerleri manuel şanzımanlarla büyük farklılıklar göstermezler. Yani otomatik vites keyfini manuel vitesin avantajlarıyla size sunar.

    DEZAVANTAJLARI

    Yarı otomatik şanzımanların en büyük dezavantajlarının başında yavaş ve sarsıntılı vites geçişleri geliyor. Klasik bir otomatik şanzımandan çok daha fazla hissedeceğiniz vites geçişlerine vereceğiniz gaz tepkileri alışkanlık gerektiriyor. Şanzımana alıştıktan sonra doğru gaz tepkileriyle ideal vites geçişlerini sağlayabilirsiniz.

    BAZI MARKALARIN YARI OTOMATİK ŞANZIMAN TEKNOLOJİLERİNİN İSİMLERİ

    Opel: Easytronic

    Toyota: Multimode

    Peugeot: Auto6R

    Ford: Powershift

    Renault: BVR

    Fiat: Speedgear
    ikincieltest.com’DAN ALINTIDIR.

  12. değerli arkadaşlar yazmış olduğunuz yazılar bana ve benim gibi fazla araç detayını incelemeyenlere
    örnek oluyordur sizlerin yorumları çok güzel ve seviyeli ben sol bacağımdan ameliyat oldum kullandığım
    manuel fites aracım şimdi bana trafikte çile veriyor otomatik araç bakıyorum 508 i gördüm iyi gözüküyor
    ama farklı yorumlar olunca opel , wg peg. arasında kaldım ne yapmalıyım bilği verebilirmisiniz?
    şimdiden teşekkür ederim saygılarımla

    • Merhaba Musa Bey. Evvela geçmiş olsun. Umarım ciddi bir sıkıntınız yoktur.

      508 çok yakın bir zamanda yenilenecek. Öncelikle biraz beklemenizi öneririm. Opel’in kafanızı karşıtırmasına gerek yok, direkt elemekte yarar var. VW içinse Yeni 508’i test ettikten sonra konuşalım olur mu?

  13. İsmail abi yeni 508 inceleme fırsatın oldu mu? Her kafadan bi ses çok beğendik biz baktık ama senin görşlerini çok merak ediyorum, kapora verdik c.tesi nasipse alıcaz, araç makyajlı kasa 1.6 115 hp eat6 sanzıman senin görüşlerini çok önemsiyorum. Merak ettiğim tek şey uzun yıllarda sıkıntı çıkarıp çıkarmayacağı birde yakıt tüketimi

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

INSTAGRAM

Fakat… Manuel şanzımanın geleneksel ve modası geçmeyen zevki, yalnızca sürüş yapmak için yolda olduğumuz nadir zamanları neşelendiriyor.
Spor otomobilinizi kaç pedallı tercih ederdiniz?
BMW’nin ülkemize özel hazırlayıp BMW Individual kataloğuna dahil ettiği Borusan Turkish Blue (P9E) renkli ve manuel şanzımanlı M4 ile bir süredir beraberim. Türkiye’deki üç pedallı tek örnek, sorusu olan? @bmwturkiye @bmwm @bomotorsport
Manuel şanzımanlı #BMW #M4 (ülkemizdeki tek örneği) ile yağmur altındaki kuzey ormanlarında… Doğrusu, sabah sürüşleri nadiren bu kadar iyi olur! Bir sonraki videoda otomobilin çok özel renginden söz edeceğim. @bmwm @bmwturkiye @bomotorsport
Yeni MINI Countryman’in üçüncü nesli Türkiye’de. #mini #countryman
BMW 5 Serisi’nin sekiz nesli bir arada. Favoriniz hangisi ve niçin?
Hızlıca E34 M5 Touring: BMW M’in ilk steyşını. Performance Estate’in öncüsü. 1992’de bu gövde tipinin en hızlısı. Ondan nadiri neredeyse yok (456 adetle BMW M1). Ve belki de en önemlisi, elde üretilen son BMW M otomobili. Seviyorum.
Rafine otomobil nedir? Kullandığınız en rafine otomobil hangisiydi?
Birçok açıdan, sonraki M5’in habercisi: BMW i5 M60. #bmw
“Satın almanın ve satmanın gerçekliği çoğu zaman göründüğü gibi olmayabilir. Dahası, satış danışmanı, satın almada ve satmada güçlü biçimde rol oynayan psikolojik ve duygusal faktörleri göz ardı etme eğilimi taşır. Satış yapmanın bu daha az elle tutulur yanlarını gözlemlemekte başarısız olursa, bir satış danışmanı, nedenini anlamaksızın satış kaybedebilir.” diyerek başlamıştım.
BMW i5 M60 xDrive‘ın becerilerinden bir tanesi. #bmw #i5
Otomobil.

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.