Güzellik kavramı, bu zamana kadar yazılmış Alfa Romeo testlerinin vazgeçilmez başlangıç konusu oldu. Evet, Alfa’nın ürettiği otomobillerin hepsi sayfalar dolusu övgüler yazacak kadar güzel oldu, kimsenin buna itirazı yok ama güzellik her şey miydi? Bu sorunun cevabını yıllar boyu, soğuk yüzlü Alman otomobillerinden aldık.
Gazetelerden otomobil resimleri kestiğim zamanlarda, babamın bana milletler ve otomobilleri hakkında öğrettiklerinden sonra İtalyan görünümlü Alman’lar düşlemiştim, Doğan görünümlü Şahin’lere inatla…
Yıllar geçti ve Alfa Romeo, fotoğraflarını gördüğünüz Giulietta ile yeniden sahnede. Kendisi ile geçirdiğim 2 günün ardından izlenimlerimi yazmak için buradayım ve bu test yazısı güzellik kavramıyla başlamıyor!
Seri virajlarla dolu bir köy yolunda Giulietta’nın 1.4 litre 170 hp’lik versiyonuyla birlikteyim. 3 farklı sürüş modu sunan DNA sisteminde tabii ki D, yani dinamik mod seçili. Araç bu modda maksimum gaz ve direksiyon tepkisi sunuyor. Debriyajı bırakıyorum ve tam yol ileri! 6 ileri manuel şanzıman, 170 hp’nin hakkını veriyor. Hızlanmalar gayet başarılı. Yol tutuş nefis. Sürücüyle yeterince iletişim kurabilen bir direksiyon; tepkileri tahmin edilebilir bir süspansiyonla birleştirilmiş.
Test parkurumda 120 km’den yüksek hızlarla girildiğinde aracı yerden kesen bir viraj var. Viraj içinde uçmaktan söz ediyorum! Süspansiyon testi için daha iyisini bulamazdım… Bir değil üç değil, bahsettiğim ve fotoğraflarda gördüğünüz bu viraja defalarca, farklı açılarla farklı hızlarda girdim. Araç her defasında yerden kesildi ve inişte hiçbir şekilde absürt, tehlikeli bir tepki vermedi.
Q2 diferansiyel ise 2010 İstanbul Ralli Şampiyonası’nda yarıştığım Fiat Bravo’dan sonra bir kez daha kilitli diferansiyel keyfi yaşamamı sağladı. Peki nedir bu kilitli diferansiyel? Arkadan çekişli otomobillerde ne işe yaradığını drift sayesinde zaten herkes öğrendi. Peki ya önden çekişliler? Önden çekişli otomobiller, virajlara olması gerekenden hızlı girildiğinde kafadan kayarak viraj dışına yönelirler. Bu durumda, gaz pedalı yavaşça bırakılır ve aracın tekrar yolu tutması beklenir. Ancak aracınızda kilitli diferansiyel varsa herşey tersine döner. Yine aynı durumu düşünün. Viraja fazla hızlı girdiniz ve araç kafadan kaymaya başladı. Yapmanız gereken, direksiyonu daha da çevirip gaza oturmak. Sihirli bir kuvvetin aracın burnunu aniden virajın içine ittiğini düşünün. İşte önden çekişlilerde bu işe yarıyor kilit. Birilerinin “Yavrum kilit be!” diye haykırdığını duyar gibiyim.
Giulietta nasıl görünüyor? Uma Thurman gibi… Zira Alfa, Giulietta’nın reklamlarını Uma Thurman ile yaptı. Mevzuyu Uma Thurman ile açmışken, yanlış bir izlenim bırakmak istemem ama otomobilin arkasından gözümü alamadım. Stoplar geceleri, gökte kayarak ilerleyen kuyruklu yıldızları ve 458 Italia’yı andırıyor. Geniş omuzlar 8C’yle olan akrabalığı vurgularken, ön tarafta klasik V formlu Alfa dizaynı hüküm sürüyor ve 17” jantlar aracın bütünüyle sanatsal bir uyum içinde. Ben ne kadar anlatsam, siz ne kadar fotoğraflara baksanız da görmeden, kullanmadan bilemezsiniz. Alfa ruhunu, bir Alfa kullanarak hissedin.
Otomobil’i kullananlar ve görenler zaten mutlu. Peki ya yolcular? Aracın sportif yapısından dolayı süspansiyonun konfor yönüyle biraz sert olduğunu belirtmeliyim fakat iç mekanda yer yer rastlanan “Bravosal” esintilere rağmen yumuşak dokunuşlu plastik malzemeler ve genel yapı, Golf kadar olmasa da tatmin edici seviyede.
Yeni nesil otomobillerin aksine karakterli, yeterince hisli ve çok özel bir otomobil Giulietta. Eksikleri yok mu? Her otomobilin eksikleri vardır fakat Alfa, C segmentinde sürüş dinamikleri ve tasarım konularında başa oynayacak kadar rekabetçi bir araç ortaya koymuş. Benim bir otomobilden beklediğim hemen her şey Giulietta’da mevcut. Teşekkürler Alfa!
Serinin diğer fotoğraflarına aşağıdaki galeriden ulaşabilirsiniz.
Fotoğraflar: CEF Ajans
Bir iç mekan fotoğrafı koyaydın ya..
O zamanların acemiliği 🙂
2010 da rallide q2 diferansiyelli fiat bravo kullandığınızdan bahsetmişsiniz. 2009 model 1.4 turbo sport 150hp bravo aracım var. kullandığınız araç ralli için modifiye edilmiş bir araçmıydı yoksa bravonun bazı modellerinde standart mı? mesela benim aracımda bulunur mu? o zaman kullandığınız aracın motor ve donanımı hakkında bilgi verirmisiniz? fiat bravo 1.4 turbo sport 150 hp hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? internette bu araç hakkında türk uzman incelemesi hiç yok . sizin bravonun herhangi bir modeli hakkında yukarıdaki tarz makleniz var mı?
2010 da rallide kullandığınız q2 diferansiyelli bravo özel üretim miydi? ben bravolarda q2 difreansiyel yok diye biliyorum.aracım 2009 model 1.4 turbo sport 150 hp bravo. bu aracı dğerlendirir misiniz? yada en iyisi makale yazın bu araç için?
uzaktan bakarak geçen 10 senenin ardından çok sevdiğim 156 ‘ma veda ederek kendisine sahip oldum. Bu güzel yazıyı da bir çırpıda keyifle okudum. Elinize sağlık.