Bu yazıyı okurken şunu dinlemenizi öneririm;
Mercedes, geçtiğimiz hafta SLS AMG’nin daha saldırgan versiyonu olan SLS SMG GT’yi tanıttı. “Normali yeterince saldırgan değil miydi?” diye sorarsanız haksız sayılmazsınız; GT’yi “gündemde kalma çabası” olarak algılayın.
5.9 litrelik motor minik modifikasyonların ardından +20 beygire kavuşup 591 beygir güç üretir duruma gelmiş; 7 ileri şanzıman, manuel modda başınızı kafalıklara daha sert çarpmanız için elden geçirilirken, süspansiyon sistemi daha sert yaylara kavuşmuş ve tüm bu sertleştirme operasyonu, sürüş kontrol sisteminden C, yani konfor modunu alıp götürmüş.
İç mekan ise kafalıklara işlenmiş logolar, konsol ve kapı içlerindeki koyu renk döşemeler hariç bildiğimiz SLS.
GT logosu SLS’i hızlandırıp tur zamanlarını kısaltmış olabilir fakat güzelliğin dibini görmüş bir otomobil daha ne kadar güzelleştirilebilir ve C moduna alınmış Roadster bir SLS’le dağ yollarında gezmenin tadını hangi pist turu verebilir? Lütfen Merc, bırak SLS bildiğimiz gibi kalsın!