İçeriğe geç

VW AMAROK 2.0 BiTDI 4×4 HIGHLINE

Türk Telekom, Tivibu servisinin altyapısını değiştirip işleri berbat edene kadar 2012 Dakar Rallisi’ni keyifle takip ediyordum fakat mutluluğum çok uzun sürmedi. Pazartesi günü, dinlenme gününün ardından, ekipler 8. etap için hareket ettiler ve ben kendime bir iyilik yapıp doğruca arkadaşlarımın evine Dakar izlemeye gittim. Netten izlemek, torrentten indirip izlemek, siteden sonuç takip etmek… Bunlar iş görebilir ama Yiğit Adam’ın sesinden Dakar yayını izlemek benim için özel bir durum. O günkü programın bir bölümünde VW’nin organizasyona sağladığı yaklaşık 50 Amarok’u gördüm ve “Bizde niye yok!” deyip derhal harekete geçtim.

-Kazım Bey merhabalar. Ben İsmail TERZİ. Hatırladınız mı?

-Merhaba. Evet hatırladım fakat siz bizi unuttunuz.

-Kusura bakmayın Aralık’ta yarışlarım vardı ve çok yoğundum. Eğer mümkünse Amarok’u test etmek istiyorum.

“Tabi!” dedi VW Gaziantep Plaza Müdürü Kazım Bey ve sağolsun 1 saat içinde aracı bana yolladı. Daha önce hiç pick-up kullanmamıştım. Zaten VW de daha önce hiç pick-up üretmemişti. Direksiyona geçer geçmez dikkatimi çeken ilk şey “muhteşem” sürüş pozisyonu oldu. Yüksekte oturmaya bayılan ben için bulunmaz nimet… İç mekan bildiğimiz, düz VW… Sadece plastik kalitesi biraz vasat. Fakat kabini Golf’le kıyaslamamak lazım! Zaten kimin umurunda? Kabin tasarımı, benim çok sevdiğim, “Basit iyidir!” felsefesine uygun ve kullanımı diğer tüm VW’ler gibi çok rahat. İçimiz daralmadan, iç mekan muhabbetini bitiriyorum ve hayatımın en güzel sürüş pozisyonlarından birini aldıktan sonra yola koyuluyorum.

Altımdaki alet Amarok’un 2.0 BiTDI 4×4 Higline modeli. Araçta çift turbolu dizel bir makine, 6 ileri manuel şanzımanla birlikte görev yapıyor ve 163 hp güç ve 400 nm tork üretiyor. Otomatik meraklılarına da iyi haberi verip sıkıcı kısmı kapatalım. Geçtiğimiz Frankfurt Otomobil Fuarı’nda Amarok’un otomatik şanzımanlı versiyonu tanıtıldı. Gözünüzü aydın!

Asfaltta yol alırken “Ulan pick-up bu! Binekle karıştırma!” diyebileceğim bir duruma rastlamadım. Direksiyon biraz ağır, vites geçişleri biraz kemikli, ki ben çok sevdim, ve arka taraf biraz fazla zıplasa da her şey yolunda. Tepkiler ve kullanım kolaylığı açısından, dediğim gibi, binek bir VW’den farkı yok ve yüksekte oturmak ciddi güven duygusu veriyor.

Antep’te kum tepesi bulamayacağımıza göre, doğru ormana… Hava tertemiz ve etrafta kimsecikler yok. Zemin, hafta sonu yağan yağmurun sularını misafir etmekte cömert davranmıştı ve bu durum yüzümü güldürüyordu. Ormanda atılan keşif turlarının ardından minik tepecikler, ortanca tepecikler ve büyük tepeciklerle tanıştırdığım Amarok, halinden oldukça memnun görünüyordu ve bana, zihnimin “Oraya mı? Çüş! Binek ulan bu!” dediği yerlere girme cesareti vermişti. Amarok huysuzlanmaya mı başladı? Low Range:ON moduna girip çığlıklarla çıkıverdik birçok belalı engebeden. Uzun lafın kısası dostlar: Amarok arazide domuz gibi. Çok beğendim.

Engebe geyiğinden sonra aracı arkadan çekiş moduna alıp biraz dans etmek istedim. Son zamanlarda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. Toprağın kuruyan üst yüzeyini kazıp alttaki çamura ulaştıktan sonra birinci vites yetmedi, ikide devam ettik dansa. Yan gitme faslı o kadar uzun sürdü ki, bir ara arkadaşlardan biri “Bundan sonrasına pulluk lazım!” deyince durmam gerektiğini anladım. Sonra cemaati araca alıp biraz da onlara tattırdım “kombo dorifto okinez” salatamdan.

Eve geldiğimizde herkesin yüzü gülüyordu zira temiz hava ve bol eğlence hepimize iyi gelmişti. Tişikkirler Amarok.

Serinin diğer fotoğrafları aşağıda;

Diğer test sürüşlerine buradan ulaşabilirsiniz.

9 replies »

  1. Amarok’u uzun zamandır merak ediyorum ama bir türlü fırsatını bulup tanışamadık kendisiyle. VW Transporter ile minibüs standardını zıplatıp çıkarmıştı, şimdi Amarok ile pick-up standartlarını karıştırdılar. VW daha iyisini yapana kadar en iyiler bunlar.

    Senin yazıları okumak zevkli, aynen devam 🙂

    • Engin bey, geçtiğimiz Frankfurt Otomobil Fuarı’nda Amarok’un 8 ileri otomatik şanzımanlı versiyonu tanıtıldı fakat henüz Türkiye’ye getirilmedi.

  2. Amarok elbette güzeldir, iyidir ama “en iyi” tanımlamasına bir kaç Japon kahkahası duyuyorum ben uzaktan. 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

INSTAGRAM

Yeni otomobil.
Münih’te bir pazar sabahı.
James Bond’un düşmanlarını kovalar gibi geçen ve bin kilometreyi aşan sürüşün ardından, eve dönme zamanı.
İsviçre’de bir dağ geçidi.
Eskişehir ile Afyonkarahisar arasında bir yer.
Kariyerimin en yoğun eğitim yılının son performansı: Yeni BMW 7 Serisi ve BMW Lüks Yaklaşımı Eğitimi.
“Kalkan-Kaş yolu kelimenin tam manasıyla bir klasik. Nasıl desem, Cide-İnebolu yolunun denize tepeden bakan uzlaşmaz karakterine kıyasla bu bölümün denize dostça, sürücüye ise sıcakkanlı bir mizaçla yaklaştığını söyleyebilirim. Burası muhteşem yamaçlarla Akdeniz’in arasına işlenmiş bir küçük koridorda, harika zemini ve çoğu açık görüşlü virajıyla tastamam bir klasik sürüş rotası. Müziğe ara veriyor ve sürüş keyfinin özünü oluşturan özgürlük duygusu tüm duyularımı uyarana dek hızlanıyorum. Birbirini izleyen onlarca virajın apeks noktasında Akdeniz’in alaca zeminini görerek yol almak ne büyük bahtiyarlık.”
Süper modelleri kıskandıracak kıvrımlarıyla orman yollarına, kışın kapanıp bahara kadar açılmayan dağ geçitlerine, başka hayatların akışını film gibi oynatan uzun yolculuğun bilinmezliğine, kısaca otomobille yolda olmaya düşkünlüğümü biliyorsunuz. Bunun yerini neyle doldurabilirim bilmiyorum.
“Bu otomobili bir kullanmanı isterim. Çok talep görüyor ve merak ediliyor. Senin kelimelerinle anlatılıp ifade edilmeye değer bir spor otomobil ve bence sadece kâğıt üzerindeki verilerle yorumlanabilecek bir model değil’ diyor BMW M yöneticisi arkadaşım @berkaydemircioglu Böylece ülkemize ilk gelen BMW M240i xDrive’ın anahtarını teslim alıyorum. Çıkmaya hazırlanırken Berkay arkamdan seslenip bir yakıt anahtarı uzatıyor: “Çok ihtiyacın olacak.”
Kanıtlandı: Yeşil gövde renkli BMW M3’ler daha hızlı gidiyor. #makegreengreatagain #bmw #m3
BMW 3 Serisi’nin altmış senelik evrimi. #bmw #3series
Almanlıktan aldığım tadı hiçbir şeyden alamadım.

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

%d blogcu bunu beğendi: