– Eski Kuga’dan farklı duruyor değil mi? Daha büyük, daha olgun, daha ağır. Çünkü Kuga, Ford’un global model modasından nasiplendi. Şöyle ki, firma artık aynı otomobili tüm pazarlara satmak istiyor. Yani Amerika için ayrı, Avrupa için ayrı model olayı hoşlarına gitmiyor. Bu yüzden yeni Kuga’nın giysileri genele daha çok hitap edecek formda hazırlanmış.
– Otomobil, Ford’un tüm pazarlarda kullandığı C platformu ile yürüyor. Yani üstte gördüğünüz koca şeyin kıyafetlerinin altında Focus var. Peki bu iyi bişey mi? Elbette! Dayanıklılığını ve yeteneklerini kanıtlamış bir platformdan söz ediyoruz.
– İçerideki manzara Focus ve C-MAX ile aynı.
– Ne kabinde ne de konsolda Kuga’nın 4×4 olmasıyla ilgili belirtiler yok. Her şey huzurlu binek otomobil modunda.
– Oturma pozisyonu geriye yatık ayarlanmış. Benim gibi dik oturmayı sevenlerin alışması biraz zaman alacaktır.
– Genel kalite hissi diğer Ford modellerini aratmıyor. Sınıfında ise ortalamayı tutturacak kadar iyi.
– Arka taraftaki diz ve baş mesafesi çok çok iyi. Bagaja ise 6-7 ceset sığar. Koltukları yatırırsanız bir düzine ceset sizindir. Ayrıca akıllı bagaj kapağı sayesinde ayağınızı arka tamponun altında oynattığınız vakit otomatik olarak açılan bir bagaj bulacaksınız. Yoksa bulamayacak mısınız? İzleyin.
– Her Ford modeli gibi, Kuga’nın da en büyük numarası yol tutmak ve sürüş keyfi pompalamak. Ağır ve büyük olmasına rağmen kendisinden beklenmeyecek kadar dinamik bir sürüşü var. Ayrıca kıçınızın altındaki Focus şasisini hissettiğiniz için güven duyuyorsunuz.
– Ford, Haldex’in ‘part-time’ dört çeker sisteminden vazgeçip kendi dört çeker sistemine geçmiş. Hatırlarsanız son Focus RS’te tork vektörleme sistemi diye bir zımbırtı kullanılmıştı. Heh, bunda da aynından var işte. Peki ne işe yarar?
– Viraja girdiniz. Bu arada girdiniz dediysem, viraja hayvan gibi girdiniz. Çünkü dört çekerin varlığını hissedebilmek için sahiden aşırı kasmanız gerekiyor. Eminim birçok Kuga sürücüsü bunu yaşamayacak bile ama anlatmaya devam edeyim. Viraja hayvanca girdiniz, kafadan usul usul taşma belirtileri ortaya çıktı. Korkmayıp kararlı olun ve gazda kalın. Kafadan hissedilir bir kayma geldiği anda arka tarafa giden güçle birlikte otomobil RWD efekti verecek ve kafasını düzeltecek. Zira torkun %100’e kadarını arka aksa gönderebilmek gibi bir yeteneği var. Yani viraj girişinde FWD, viraj çıkışında RWD.
– Direksiyon otomobilin dinamizmine ayak uydurmakta sorun yaşamıyor. Yeterince güçlü.
– Test aracımda ise klasik otomatik şanzıman yer alıyor. Çift kavramalılar kadar keskin ve teknolojik olmamasına rağmen durumu idare edebildiğini söylemeliyim. Hatta bana kalsa daha yumuşak olduğu için tercih edilebilir fakat bu sınıfta kafaya oynamak için çift kavrama şart diye düşünüyorum.
– 1.6 EcoBoost iyi yürüyor fakat ağır gövde, klasik şanzıman ve dört çeker bir araya gelince ekonomi beklemeyin derim. Test aracındaki ortalama yakıt tüketimim 12 lt civarında idi. Kastırsanız, vurdursanız 10 olur, daha da inmez.
– En kuvvetli kartlar: yol tutuş yeteneği, sıkı sürüşü, her açıdan ortalamayı tutturabilmesi
– İlk elin günahı olmaz: klasik otomatik şanzıman, tüketim
– Madem puan vermek moda oldu, al sana puan: 10 üzerinden 7
– Fiyatlar için buraya
ford kuga 2013 model 16 ecoboost prins otogaz sistemle yarıyarıya iktisatlı taktırdım süper tavsiye ederim
Ben de prins taktırmayı düşünüyorum. Görüşlerinize ihtiyacım var. Ararmısınız.: İbrahim Etem TUNAY Tlf.: 05337656568
Iyi günler yorum ve değerlendirmelerinizi takip ediyorum. Ben 3 araç belirledim. Bunlar 1.5L 182PS kuga 1.5 160PS mondeo ve Subaru XV 1.6i 114PS bunlar Arasında hangisini önerirsiniz Araçların 3.ü de benzinli şu anki aracım dizel (2013 golf midline plus düz vites) ancak km çok Yapmıyorum.
Saygılarımla
Esra