Datça’da pırıl pırıl bir sabah. Çoğu tatil beldesinin kilitli taştan yollarına, trafik ışıklarına, yaya geçitlerine sinmiş olan tatil rehaveti Datça’ya uğramamış gibi görünüyor. Böyle hissetmemin nedeni, işe yetişme gayretinde olan […]
Güzel ülkemde ve Kıta Avrupası’nda bu zamana kadar yaptığım sürüşlerin gösterdikleri ve düşündürdükleri arasında haritalar mühim bir yer tutuyor. Seyahatlerimde, haritadaki kaskatı siyasi çizgilerin coğrafya tarafından kale alınmayışına şahit olup […]
“Sen hiç duymadın mı? Buralarda haftada iki defa yağmur olur. Biri üç gün sürer, diğeri dört,” diyor petrol istasyonunun market görevlisi. Kasanın hemen üzerindeki eli sabırsızlıkla sonraki fişi bekliyor. Yüzündeki […]
Demir yolu geçidinin bariyeri aşağı iniyor. Ayağımı gazdan çekiyorum. Otomobilin durması için ovanın sırtındaki eğim yeterli oluyor. Hemen önümdeki bariyerin boşluktaki ucu cılız bir süs bitkisi gibi hafifçe sallanıyor. Ön […]
Dört kapılı Leyla ile yaklaşık 1000km süren ilk yolculuğumun ardından bir uzun kamyoncu uykusuna dalıyorum. Günden önce uyanıp saate bakıyorum, E5 henüz kilitlenmemiş. Kalkıp dört tek espresso ile aydınlandıktan sonra […]
“Ah Leyla Leyla Leyla etme bu nazı,” diyor Erkan Oğur. Yağmur saatlerdir dinmedi. Bozkırın ortasında dümdüz yol alıyorum. Ellerim sabit, gözlerim sabit. Ön camdaki manzaranın en hareketli ögesi silecekler. Otomobil […]
1984 model BMW 520i otomobilimi bir yıl önce bugün satın aldım. Ve o günden beri, kırkına merdiven dayamış bir klasik otomobili İstanbul koşullarında gündelik kullanıyorum. Yazının devamında 12 aylık ve […]
Tesekkür ederim