İçeriğe geç

FERRARI 360 CHALLENGE STRADALE

İtalyan spor otomobil üreticisi Ferrari’nin geçmişi efsanevi yol ve yarış otomobilleri ile ilmek ilmek işlenmiştir. Hayatta yarış otomobili hazırlamaktan başka tutkusu olmadığı söyleyen bir adamın, Enzo Ferrari’nin ellerinde hayat bulan ve şekillenen bu markanın modern zamanları da geçmişi kadar ihtişamlıdır demek yerinde olacaktır. Gerek önden motorlu GT’leri gerek ortadan motorlu süpersporları ile son dönemde oldukça parlak yıllar geçiren markanın yakın geçmişinden bir ikonu paylaşıyorum.

2003 ve 2004 yıllarında üretilen Ferrari 360 Challenge Stradale yollarda pek nadiren görebileceğiniz bir otomobil. Buna karşın standart bir 360’tan farklı olduğunu daha ilk bakışta hissettiren Challenge Stradale, Ferrari’nin motorsporları birikiminin birçok kıymetli parçasını bünyesinde barındırıyor. Ferrari, 2000 yılında başlayan 360 Challenge isimli yarış serisinin safkan yarış makineleri ile standart Ferrari 360 yol otomobillerinin arasında bir köprü kurmak ister ve modern zamanların Challenge Stradale hikayesi böylece başlamış olur.

2003 yılına kadar, Ferrari’nin yarış otomobili ruhunu yolda deneyimlemek isteyen müşteriler için sunulan seçenekler oldukça sıra dışı ve pahalıydı. F40, F50 ve Enzo gibi modellerle, geleceğin yarış otomobili teknolojilerini özel müşteriler için sınırlı üretim adediyle yollara taşıyan marka, 360 Challenge Stradale ile konuya farklı bir yaklaşım getirmiştir. Üretimde olduğu dönemde, standart modele kıyasla, yaklaşık %30 daha pahalı olmasına karşın barındırdığı teknolojiler ve sürüş özellikleriyle fiyat farkını fazlasıyla karşılayan ve kısa süre içerisinde koleksiyonların aranan bir parçasına dönüşen Challenge Stradale çok başarılı olmuştur. Öyle ki Ferrari’nin ortadan V8 motorlu yol yarışçısı yaklaşımı Stradale’nin ardından F430 Scuderia, 458 Speciale ve 488 Pista ile günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır.

Temelini standart Ferrari 360’tan alan Challenge Stradale’nin böylesine başarılı olmasında ‘Pazar günü kazan, Pazartesi günü sat’ yaklaşımının verimli bir uygulaması etkili olmuştur. Spor otomobil üreticilerinin yarışlarda elde edilen deneyimleri yol modellerine aktararak satışları artırmasını amaçlayan bu yaklaşım, uzun yıllardır mühendislik ve pazarlama departmanları tarafından el üstünde tutulsa da kimi denemeler diğerleri kadar başarılı olamıyor. Ferrari ise 2003 yılındaki Challenge Stradale denemesinde zaten fazlasıyla becerikli olan bir spor otomobili daha hızlı, daha hafif ve daha iyi tutunan bir canavara dönüştürmüştür.

‘Daha hızlı’ dönüşümü için standart modelin V8 motorunu yeniden ele alan Ferrari mühendisleri, kökleri altmışlı yılların prototip yarış otomobillerine dayanan ve ‘Dino V8’ olarak anılan bu makineyi ‘F131’ koduyla geliştirmiş ve 8500 d/d’de 426 bg güç üreten bir motor yaratmıştır. Gelişim sürecinde standart modelin 11:1 pistonlarını değiştiren ve 11.2:1’lik yeni parçalar kullanan mühendisler, bununla birlikte emme manifoldunu daha fazla hava akışı için yeniden tasarlamıştır. Elbette daha fazla hava girişinden kaynaklanacak daha verimli tahliye ihtiyacı için egzoz sistemi unutulmamış ve hafifletilmiş yeni sistemle birlikte egzozun geri basıncı düşürülmüştür. Ayrıca verimli hava akışı için silindir başına beş supaplı motorun kapağında da bir dizi işlemler yapıldığını belirteyim. Dolayısıyla tüm bu çalışmaların kağıt üzerindeki 20 bg’lik artıştan çok daha kapsamlı ve etkili olduğu söylenebilir. Bu motor devam eden dönemde sesi, titreşimleri ve devir çevirme iştahı ile anılacak ve otomobilin yakalayacağı hızlı değerlenme grafiğinde önemli bir pay sahibi olacaktır…

Bir spor otomobilin daha hızlı gitmesi için motoru güçlendirmekten daha özel bir yönelim olarak, hafiflik başlığından da söz etmek gerekir. 360 Challenge Stradale’nin kapısını araladığınız anda, elinizdeki parçanın hafifliği dikkatinizi çekecektir. Dış kısmı alüminyumdan, iç kısmı ise 360 Challenge yarış otomobilinde kullanılmış karbonfiber kaplamadan imal edilen kapının açıklığından kabine geçtiğinizde hafiflik ve saflık şovu yeni bir boyut kazanıyor. Otomobilin tabanında halı döşemeler yerine çıplak alüminyum ile çıplak kaynak noktalarının ışıltısını buluyorsunuz. Koltuklarda (karbon sırtlı yarış koltukları o dönem opsiyonel olarak sunulmuştur), konsolda ve hatta gösterge panelinin çerçevesinde kullanılan karbonfiber ise söz konusu şovu fazlasıyla yükseltiyor. Bahsettiğimiz otomobilin bundan 15 yıl önce üretildiği düşünüldüğünde, karbon kullanımındaki cömertliğin ölçeği geri plandaki kararlılığın anlaşılmasını sağlayacaktır. Hafiflik başlığındaki tüm çalışmalar, opsiyonel donanımlara bağlı olarak, 110 kg’ye kadar tasarruf sağlamış ve ağırlık verisini 1280 kg’ye düşürmüştür.

360 Challenge Stradale’nin dönemin yarış otomobilleri gibi hissettirmesi adına, geri plandaki kararlılığı kanıtlayan bir diğer detay olarak, mühendislerin bu otomobil için kullandığı tek şanzıman seçeneğinden de bahsetmek gerekir. Markanın açık yollu manuel dişli kutusu yerine dönemin ileri teknolojilerinden olan altı ileri elektrohidrolik otomatik şanzımanı tercih eden mühendisler, yeni bir yazılımla birlikte, vites değişim süresini 150 milisaniyeye düşürmeyi başarmıştır. Bu veri günümüzün süpersporlarına kıyasla geride kalsa da standart Modena’daki otomatik şanzımana kıyasla %40 daha hızlıdır.

Şu ana kadar Challenge Stradale’yi standart 360’tan daha hızlı ve daha hafif yapan bir dizi detaylara değindikten sonra, bir başka gelişim başlığına, daha iyi tutunma kabiliyetine değinmek istiyorum. Gövde yüksekliğini 15mm düşüren Ferrari mühendisleri %20 sertleştirilen yaylardan ağırlık tasarrufu sağlamak maksadıyla bu parçaları titanyumdan üretmiş. Arka kısımda çapı 1 mm artırılan burulma önleyici barlar revize edilmiş süspansiyon sistemine entegre edilmiştir. Bu arada süspansiyon sistemi kabinde yer alan bir kontrol vasıtasıyla sertleştirilebiliyor ki sistemin hem donanımı, hem de yazılımı ile markanın Fiorano Test Pisti’nde geliştirildiğini ekleyeyim.

Modele özel olarak hazırlanmış Pirelli PZero Corsa lastikler tarafından çevrelenen 19 inçlik hafifletilmiş Challenge jantlarının ardında, Challenge Stradale’nin en özel parçalarından biri yer alıyor: Enzo’dan alınan 15 inç çaplı karbon seramik frenler. Bugün bile pist sürüşlerinde kayda değer bir performans sergileyen söz konusu fren sistemi aynı zamanda hareketli aksam ağırlığından önemli bir tasarruf sağlıyor. Bu tasarrufun tekerleklerdeki bir diğer parçası ise titanyumdan imal edilen bijonlar…

Ferrari 360 Challenge Stradale standart Ferrari 360’ın daha agresif görünen hafifçe güçlendirilmiş versiyonu olmaktan çok daha derin ve kapsamlı bir otomobil. Geri plandaki mühendislik çalışmalarının yoğunluğu ve saflığı kadar, otomobilin giderek yükselen değeri de bu düşünceyi doğruluyor. Gövdesinin ortasında yer alan üç renkli şerit (opsiyonel), 19 inçlik özel jantlar, karbonfiber aynalar, 360 yarış otomobilinden alınmış Lexan yan camlar (opsiyonel), karbon seramik frenler, yarım takla kafesi, çıplak metalden hazırlanmış taban, karbonfiber kabin materyalleri gibi görünen detayların yanında, görünmeyen detaylarıyla yani sürüş karakteriyle de deneyimlenmesi gereken bir ikon…

SON

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

INSTAGRAM

Yeni otomobil.
Münih’te bir pazar sabahı.
James Bond’un düşmanlarını kovalar gibi geçen ve bin kilometreyi aşan sürüşün ardından, eve dönme zamanı.
İsviçre’de bir dağ geçidi.
Eskişehir ile Afyonkarahisar arasında bir yer.
Kariyerimin en yoğun eğitim yılının son performansı: Yeni BMW 7 Serisi ve BMW Lüks Yaklaşımı Eğitimi.
“Kalkan-Kaş yolu kelimenin tam manasıyla bir klasik. Nasıl desem, Cide-İnebolu yolunun denize tepeden bakan uzlaşmaz karakterine kıyasla bu bölümün denize dostça, sürücüye ise sıcakkanlı bir mizaçla yaklaştığını söyleyebilirim. Burası muhteşem yamaçlarla Akdeniz’in arasına işlenmiş bir küçük koridorda, harika zemini ve çoğu açık görüşlü virajıyla tastamam bir klasik sürüş rotası. Müziğe ara veriyor ve sürüş keyfinin özünü oluşturan özgürlük duygusu tüm duyularımı uyarana dek hızlanıyorum. Birbirini izleyen onlarca virajın apeks noktasında Akdeniz’in alaca zeminini görerek yol almak ne büyük bahtiyarlık.”
Süper modelleri kıskandıracak kıvrımlarıyla orman yollarına, kışın kapanıp bahara kadar açılmayan dağ geçitlerine, başka hayatların akışını film gibi oynatan uzun yolculuğun bilinmezliğine, kısaca otomobille yolda olmaya düşkünlüğümü biliyorsunuz. Bunun yerini neyle doldurabilirim bilmiyorum.
“Bu otomobili bir kullanmanı isterim. Çok talep görüyor ve merak ediliyor. Senin kelimelerinle anlatılıp ifade edilmeye değer bir spor otomobil ve bence sadece kâğıt üzerindeki verilerle yorumlanabilecek bir model değil’ diyor BMW M yöneticisi arkadaşım @berkaydemircioglu Böylece ülkemize ilk gelen BMW M240i xDrive’ın anahtarını teslim alıyorum. Çıkmaya hazırlanırken Berkay arkamdan seslenip bir yakıt anahtarı uzatıyor: “Çok ihtiyacın olacak.”
Kanıtlandı: Yeşil gövde renkli BMW M3’ler daha hızlı gidiyor. #makegreengreatagain #bmw #m3
BMW 3 Serisi’nin altmış senelik evrimi. #bmw #3series
Almanlıktan aldığım tadı hiçbir şeyden alamadım.

Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

%d blogcu bunu beğendi: