* F1 insanı değilim bilirsiniz. Aynı yerde saatler boyunca daireler çizmek bana göre değil. Dağın başında, her virajda gelen bilinmezlik benim karakterime daha sevimli geliyor. Her neyse, oturup ralli F1’i yer geyikleri yapacak değilim. Ki F1’in modern sikko yıllarına gıcığım ben, eskilere saygım sonsuzdur.
* Muhteşem bir filmi tavsiye etmek için buradayım.
* Niki Lauda ve James Hunt’ın hikayesini anlatıyor Rush. Şampiyonluk için iki zıt karakterin girdiği çekişmenin hikayesini…
* LA’deki galaya gidemedim ama sahiden çok düzgün bir salonda ve tek başıma izledim filmi.
* Eseri çok ama çok yukarıya taşıyan iki şey var;
Eins: Hans Zimmer’ın müzikleri
Zwei: Niki Lauda’yı canlandıran Daniel Brühl’ün performansı. Öyle bir performans ki, Niki Lauda filmi izleyince “Vay ananı av… Benim lan bu!” tarzında bir tepki verdiğini söylüyor.
* Motor sesleri, güzel hatunlar, otomobil sporlarının muhteşem günleri, eski kayıtlar falan derken iki saat boyunca koltukta kalacaksınız. İzleyin!
* Son olarak, film afişinde Niki Lauda’yı göremediğim için hayal kırıklığına uğradım, bu da böyle biline!